Batman’dan Orta Afrika ülkesi Çad’a giden Gazeteci Muhyeddin Beyca, yapılan yardımlar ile birlikte yatırımların da yapılması gerektiğini söyledi.
Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin organize ettiği ve Kurban Bayramı’nda hayırseverlerin bağışladıkları kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasını haberleştiren gazeteci Muhyeddin Beyca izlenimlerini gazetemizle paylaştı.
Sömürgecilerin yıllar önce yaptıkları zulümlerin hala etkisini sürdürdüğünü belirten Beyca, “Sömürgeci devletlerin özellikle bağımsızlık öncesinde Afrikalı çiftçilere kendi ihtiyaçları doğrultusunda tek ürün yetiştirme dayatması ve bu alışkanlığın hala bu Afrika kıtasında sürdürülüyor olması, kıtanın tarım alanında kalkınmasının önüne geçiyor. Dolayısıyla Afrika devletlerinin nasıl tarım yapılacağını gösterilmesi gerekmektedir.” dedi.
“Kurban Eti Dağıtım Faaliyetleri Kalkınmaya Bir Etkisi Yok”
Beyca konuşmasının devamında, “Son yıllara baktığımızda Afrika kıtasına, Afrika devletlerine dünyanın birçok yerinden sivil toplum kuruluşları üzerinden yardımlar yapılmaktadır. Sivil toplum kuruluşları beldelerde yardım faaliyetlerinde bulunuyorlar. STK’ların yardımları genelde Kurban Bayramı’nda, kurban kesim ve dağıtımı üzerinde yoğunlaşıyor. Bu yardımlarda Afrika ülkesinin kalkınması yönünde devede kulak bile değildir.” dedi.
Beyca, “Bir gazeteci olarak gerek Asya’da ve gerek Afrika’da ülkemizden giden STK’ların Kurban organizasyonuna ve yardım faaliyetlerini takip etme ve haberleştirme faaliyetlerine bende katıldım ve gözlemledim. Haberlerini yaptım. Geçen senelerde Asya ve Afrika ülkelerinde bulunmuştum. Bu sene de Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Orta Afrika devletlerinden Çad Cumhuriyetinde yaptıkları kurban organizasyonuna katıldım. Özellikle STK’larımızın Türkiye’den giden ve Avrupa’dan gelen Türk vatandaşlarının Afrika’da yaptığı yardımlar takdire şayan bir durumdu.” diye konuştu.
“Bunun En Güzel, Sevindirici Tarafı Düzenli Ve Resmi Bir Şekilde Yapılmasıdır”
Yardımların düzenli bir şekilde yapıldığını aktaran Beyca, “Türkiye’den giden STK’lar yerel sivil toplum kuruluşlarıyla beraber genelde onların yönlendirmesi ile yardımlarını muhtaçlara ulaştırmaya gayret ediyorlar. Bunu yaparken de çok düzenli bir şekilde yardımlarını yapıyorlar. Yardımların muhtaçlara ulaşması noktasında gerçekten yerine ulaşıyor. Çünkü Afrika’da kiminle karşılaşsanız mutlaka muhtaç durumda olan biridir. Onun için STK’ların yaptıkları yardımlar gerçekten yerini buluyor. Tabi bunun en güzel, sevindirici tarafı düzenli ve resmi bir şekilde yapılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
“Yardımlar ile Kardeşlik Bağları Kuruluyor”
Yapılan yardımlar özellikle ülkeler, insanlar arasında bir bağ oluşmasına vesile oluyor diyen Beyca, “Mesela biz yaptığımız faaliyetlerde gözlemlediğimizde Afrika insanının Türkiye’yi, en azından Türkiye diye bir devletin olduğunu ve Müslüman olduğunu, bayramlar da diğer günlerde azda olsa yardımlarının dokunduğunu görüyorlar ve hissediyorlar. Ülkemizin insanlarını çok seviyorlar. Bunu hareketleri ve söylemleri ile dile getiriyorlar. Bunu biz çok görüyoruz. Hatta bizi gördüklerinde diğer STK’ların geçişinde olsun, ziyaretlerinde olsun onlara büyük ilgi gösteriyorlar. Onları gördüklerinde alkışlıyorlar.” dedi.
“Yardımlar Devam Ettikçe Zorluluklar Aşılacaktır”
Beyca, “Tabi bu işin zorlukları var. En büyük zorluk örf, adet ve geleneğin farklı olmasıdır. Bu yardımlar bu şekilde devam ederse, insanlar gidip geldikçe bu zorlukta ortadan kalkacaktır. Türkiye’den giden STK’ların yaptıkları yardımlar özellikle Kurban Bayram’ında kesilen kurbanlarının etinin dağıtılması onlar için maddi olarak çok büyük bir değişikliğe neden olmuyor. Ama şu yönden baktığımızda onların gönlüne kalbine dokunuyor. Bu da gelecek için bir umuttur. Tabi bu insanlara gidip senede bir iki kilo kurban eti vermekte onlara çok fazla bir katkı sağlamıyor maddi olarak. Bunun dışında iş adamlarının oraya gidip o insanlarla ilgili neler yapılabileceğini analiz ve tespit edip bu şekilde yatırım ve ticaret yapmalarıdır. Eğer iş adamları da bu yardım gönüllüleri ile gidip orada hem faaliyetlerde bulunarak ve oranın ticari durumu hakkında bilgi alsalar ve yatırımlarını oralarda yaparlarsa bununu faydası daha farklı olacaktır.” dedi.
“İş Adamlarının Afrika’ya Gidip Yatırım İçin Çalışmalar Yapması Lazım”
Afrika gerçekten işlenmeye hazır bir pırlanta gibidir diyen Beyca, “Bunu işleyecek ustaların oraya uğraması gerekmektedir. Bu ustalarda gerek ticari ve gerek ahlaki değerlere sahip ustaların olması lazım. İş adamlarının oraya uğrayıp oradaki insanlar ile beraber neler yapılabilir diye oralarda gözlemler yapıp ona göre yatırımlar noktasında çalışmalar yapılması lazım. İnsanlar çok fakir. Orada ki muhtaçlara senede bir kurban eti dağıtmak veya bir medrese açmakla olacak iş değil. Az önce dediğim gibi bu sadece gönle dokunmaktır. Bu sadece bizde varız kardeşiz siz bizim kardeşimizsiniz imajını yerleştiriyor.” diye konuştu.
“Suya Çok İhtiyaç Var”
Beyca son olarak şunları söyledi, “STK’lar orada büyük baş hayvanları kesip oradaki köylülere ve muhtaçlara dağıtıyorlar. Bir diğer faaliyet orada gerçekten suya ihtiyaç çok var. Köylerde kuyu açıyorlar. Bir diğeri de bazı yerlerde cami ve medreseler yapıyorlar. Bir diğer faaliyet yetimlere yardımcı oluyorlar. Yetimlerle buluşarak onların iaşesini yıllık bazda karşılamak üzere çalışmalar yapıyorlar.” MEHMET MİKYAS
GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024EKONOMİ
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024